Pages in topic: [1 2 3 4 5 6 7] > | dilin sadeleşmesi Thread poster: aydin kaya
| aydin kaya Local time: 13:30 English to Turkish + ...
bugün okuduğum bir yazının çeviri mesleğini icra edenler tarafından okunması gerektiğini düşündüm. diğer yandan çevirmenlerin bu konudaki görüşlerini birbirlerine aktarması da yararlı olacaktır sanıyorum. yazıyı yazan ünlü türkçü hüseyin nihal atsız... See more bugün okuduğum bir yazının çeviri mesleğini icra edenler tarafından okunması gerektiğini düşündüm. diğer yandan çevirmenlerin bu konudaki görüşlerini birbirlerine aktarması da yararlı olacaktır sanıyorum. yazıyı yazan ünlü türkçü hüseyin nihal atsız'ın oğlu yağmur atsız. http://www.stargazete.com/gazete/yazar/yagmur-atsiz/osmanlica-321693.htm ekşivari bir de spoyler vereyim. ---- spoiler ----- Birincisi âile çevrem ve dostlarımızın dile çok büyük ehemmiyet atfetmeleri, ikincisiyse benim bir tesâdüf sâikıyle 19 yaşında Almanya’ya savrulup bu son derece zengin ve işlenmiş dille yakından tanışma ve bu dili konuştuğumuz Türkçenin sefâletiyle mukaayese fırsatını bulmam. Böylece meselâ hücum, taarruz, tecâvüz, tasallut, sûikasd, akın, baskın, atak için artık sâdece SALDIRI; merhale, kademe, safha, hamle, pâye, rütbe, mertebe için AŞAMA; gurur, iftihar, haysiyet, şeref, izzet-i nefis için ONUR; teklif, tavsiye, telkıyn için ÖNERİ; alenî, bâriz, âşikâr, ayan, bedîhî, vâzıh, sarih, müstehcen, münhâl, üryan, meftuf, berrak ve defisiter için AÇIK “sözcük”leriye yetinmek zorunda kaldığımız kafama dank etdi! ----- spoiler ------ ▲ Collapse | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 13:30 Member (2007) German to Turkish + ... Kafama göre aklıma gelenler... | Jan 7, 2011 |
Tüm diller uydura uydura gelişmiştir. Türkçe'nin sadeleşmesi, kendi öz kökünden yeni kelimeler/sözcükler türetilmesi isabetli olmuştur. Devam... Her dilin kendine has bir yapısı olmasından mütevellit Türkçenin yeni sözcük türetmelerine, üretmelerine, geliştirmelerine çok uygun olduğunu düşünüyorum. Vaktinde ''Doğal''ı tiye alan tahsilli akrabalarım artık gönül rahatlığıyla doğal gaz demektedir, abone olmaktadır, konforunu öve öve bitirememektedirler. Ha... See more Tüm diller uydura uydura gelişmiştir. Türkçe'nin sadeleşmesi, kendi öz kökünden yeni kelimeler/sözcükler türetilmesi isabetli olmuştur. Devam... Her dilin kendine has bir yapısı olmasından mütevellit Türkçenin yeni sözcük türetmelerine, üretmelerine, geliştirmelerine çok uygun olduğunu düşünüyorum. Vaktinde ''Doğal''ı tiye alan tahsilli akrabalarım artık gönül rahatlığıyla doğal gaz demektedir, abone olmaktadır, konforunu öve öve bitirememektedirler. Haa ben bu konuda sobacıyım o ayrı. TDK olabilir, ben, sen, o olabilir; yeni sözcükler türetebilir, türetmelidir de. Tutar, tutmaz o ayrı mesele. Türkçe kelime zengini bir dil. Anadolu'nun değişik yörelerinde konuşulan o kadar öztürkçe kelime vardır ki bunlardan bir ansiklopedi rahat çıkar. Örnek hemen kendi yöremden Ermenek yöresinden 1 katkı. Biz sincaba ''teyin'' deriz hala. Orhun kitabelerinde de böyle geçesiymiş... Eee sincap nere teyin nere? Teyin varken sincap diyenler öykünmeyi abartmış diyorum vaktinde... Dilde devrim yapılırken uç örnekler olmuş olabilir. Başka türlü de olamazdı belki de. Zamanla ödünç alınan kelimeler en aza indirilmelidir. Dil zaten kendini yenilemektedir. Türkçemin özelliği-güzelliği sayesinde kompütür demek zorunda kalmadığım için çok mutluyum. Bilgi-sayar harikaaa. Tam karşılıklar birden bulunamıyorsa dili fazla da zorlamamak gerekir diyorum. Zamanla bulunur karşılıklar... Türkçemi çok seviyorum. Dünya kelime türetme şampiyonu ilan ediyorum. Mutluyum, gururluyum çünkü azbuçuk bi Türkçe biliyorum... Eski Türkçe/Osmanlıca vs. de öğretilmeli tabii ki, geçmişten kopmaya da gerek yok. Şimdilik bunlar, gerekirse devammm ederim gene... Selamlar
[Edited at 2011-01-08 01:02 GMT] ▲ Collapse | | | Şadan Öz Türkiye Local time: 13:30 English to Turkish Dilin dönmesi | Jan 8, 2011 |
Önce Yağmur Atsız'ın "Mâzîsiyle kavgalı, târihiyle mahkemelik, benliğinden nefret eden psikopatlarız! saptamasına bir şapka çıkarıp iki kelime de ben yazayım. Yazısının bir yerinde diyor ki Atsız: ...kütübhânede hergün Annem evin başka bir yerinde meşgûlken onar dakıykalık seanslar hâlinde bana iki haftada eski harfleri öğretdi. Dakıyka'dan dakika'ya, öğretdi'den öğretti'ye nasıl geçildiyse, kompü... See more Önce Yağmur Atsız'ın "Mâzîsiyle kavgalı, târihiyle mahkemelik, benliğinden nefret eden psikopatlarız! saptamasına bir şapka çıkarıp iki kelime de ben yazayım. Yazısının bir yerinde diyor ki Atsız: ...kütübhânede hergün Annem evin başka bir yerinde meşgûlken onar dakıykalık seanslar hâlinde bana iki haftada eski harfleri öğretdi. Dakıyka'dan dakika'ya, öğretdi'den öğretti'ye nasıl geçildiyse, kompüter'den bilgisayar'a niye geçildiyse, "belgegeçer"in benimsenmeyip "faks"ta ısrar edilmesi de aynı nedene nasıla dayanıyor bence: Dilin dönmesi, pratik olana yönelmesi. Halkımız ısrarla pastane camına "Profötür bulunur" yazacak. Dili de eli de dönmüyor. Kitlelerin durumu buydu ve büyük ölçüde böyle kalmaya da devam edecek. Sanırım Yağmur Atsız'ın asıl kaygılandığı (ve kaygılanılması da gereken) nokta, aydın, okuyan-yazan kesimlerin de bu tatsızlaşmadan nasibini alması. Bunun okuyan-yazan kesimlerde tartışması hep devam edecek ve sorgulanacaktır. İyi ve kaçınılmaz bir şey. Yine, Sayın Atsız diyor ki: "Dedelerimizin, büyükannelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz!" Bu vahim bir durum, doğru. Ama daha vahim olanı, artık yavaş yavaş latin alfabeli içeriği de okumaz oluşumuz. Yakında olacak olan, Facebook'ta paylaşılan veya e-posta eki halinde gelen bir fotoğraf veya videodur: SLM, B.ANNEMİN MEZARTASI, COK DUYGULANDIM, BYE
[Değişiklik saati 2011-01-08 00:44 GMT] ▲ Collapse | | | kelime bulma fakirleştirme olmamalı | Jan 8, 2011 |
Atsız'ın yazısından alıntı güzel olmuş bir gerçeğe işaret ediyor. Levni'nin dediği gibi ... İncinme dostunun doğru sözüne, Doğru söz adama batar demişler. ... Ben dilde gelişimin mutlak olacak olan, etkileşimin ise bir o kadar zaruri olduğunu düşnüyorum. Ancak bu gelişim sürecinde ödünç alınan kelimelerin azaltılmasını titiz bir şekilde takip etmeli. Ancak görülen o ki dünya daha çok etkileşime doğru gidiy... See more Atsız'ın yazısından alıntı güzel olmuş bir gerçeğe işaret ediyor. Levni'nin dediği gibi ... İncinme dostunun doğru sözüne, Doğru söz adama batar demişler. ... Ben dilde gelişimin mutlak olacak olan, etkileşimin ise bir o kadar zaruri olduğunu düşnüyorum. Ancak bu gelişim sürecinde ödünç alınan kelimelerin azaltılmasını titiz bir şekilde takip etmeli. Ancak görülen o ki dünya daha çok etkileşime doğru gidiyor. Dünya hem ticaret hem siyaset ortamında bu denli etkileim içerisindeyken dildeki etkileşimi kumanda altında tutmak hayli zor. Yenilenme sırasında bulunan yeni kelimelerin bazıları fevkalade güzellikte olabiliyor. Bilgisayar gibi. Ancak kullanılmamaya başlayanların onlarca deyim ve atatsözüne dönüşmüş türevlerini de bir viranedeki karartılara dönüştürmesi acı verici. Bunu yapabilmede asıl iş yazan çizen grubuna hele de günlük basın ve yayın kuruluşlarında yazan, çizen ve de konuşanlara düşüyor. TDK bunlara ne kadar müdahele edebilir orası muamma. Zaman içerisinde konuşan toplumdan okuyan topluma doğru dönüşümümüz gerçekleştikçe gelişim yaşayan dilin kendi genetik ıraları daha baskın hale gelecek ki o zaman yeni kelimeler daha zevkli hale gelecek diye ümit ediyorum. Yani özetle, yavaş ancak mütemadiyen gelişim hem toplumun alışması hem de kültürün ileriye aktarılması için önemli. Bir düzeltme: Bu konu "off topic" yani alan dışı/konu dışı işaretlenmiş. Bence çevirmenlerin, bir çeviri ortamında işleyecekleri en güzel konulardan birisi. Hem de alanında ortasından Sağlıcakla, Nizam Yiğit ▲ Collapse | |
|
|
Bir süre önce de benzer bir konu tartışılmıştı. Şu makaleye bir göz gezdirmek mevzuyu linguistik nostaljinin ötesine sevk eder umarım. http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/24.php Aydın Bey Yağmur Atsız yazısı aslında bizim meselelerle doğrudan ilişkili, hiç "off-topic" değil ve de tartışmak için çok iyi bir konu. | | | Haluk Erkan Türkiye Local time: 13:30 German to Turkish + ... Nüanslar Kayboluyor | Jan 8, 2011 |
Faruk Atabeyli wrote: Bir süre önce de benzer bir konu tartışılmıştı. Şu makaleye bir göz gezdirmek mevzuyu linguistik nostaljinin ötesine sevk eder umarım. http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/24.php Bu değerli kaynak için teşekürler. Bizleri de ilgilendirecek kısa iki alıntı... "Nüanslar kayboluyor Öz Türkçe olmayan kelimeleri kullanma korkumuzdan, yüzlerce nüansın kaybolup gitmesine göz yumduk. Örneğin İngilizce gibi gelişkin bir dilde «düşünme» fiiline yakın anlamlarda şu kelimeler var: «think», «reflect», «contemplate», «cogitate», «meditate», «reason», «cerebrate», «deliberate», «ruminate». Daha gündelik bir biçimde düşünme anlamına gelecek «ponder», «muse», «reckon», «wonder», «consider» var. Bunlar en temel olanları. Herhangi bir yakın anlamlı kelimeler sözlüğünde daha yığınla örnek bulursunuz. Bunlara karşılık kaç tane Türkçe kavram çıkarabiliyoruz? Yani Türkçe'nin sorunu, elimizde cömertçe feda edecek sayıda kelime, kavram bulunması değil, bulunmaması. «Fikir» gibi yerleşmiş kelimeleri de aslı Türkçe değil diye kovalarsak, neyle düşüneceğiz. Düşünce tarihimiz, az kavramla düşünme alışkanlığının sonuçlarını gösteriyor zaten." (...) "Çok zaman, özellikle çeviri yaparken, belli bir aktarma güçlüğü ile karşılaşıp bir yeni kavram türetebiliyoruz. Ama bunları daha sistemli düşünemiyoruz. Kavramların akrabalarını gözetmiyoruz. Sözgelişi «komedya» için «güldürü» diye bir laf bulmuşuz; bunun kendi başına uygunluğu ayrıca tartışılır da, «tragedya» karşılığı ne diyeceğiz, «ağlatı» mı? «İhracat», zamanla gerekli soyutluk kıvamına gelmiş bir kelimeydi. Şimdi «dışsatım» diyoruz. Bunu fiil olarak kullanmak imkansız gibi bir şey. Ama ayrıca, «emperyalizm azgelişmiş ülkelere işsizlik ihraç eder» gibi bir cümle nasıl kurulacak bu yeni kavramla? «İşsizlik dışsatar» mı diyeceğiz?"
[Bearbeitet am 2011-01-08 08:18 GMT] | | | silifke63 (X) Turkish to English + ... Sorun sadeleştirmek değil | Jan 8, 2011 |
Çeşitlendirmek adına gariplikler türetilmesi. Tercümanlar dil katilidir(!) Gençlik hatalarını her zaman müebbetle ödemişlerdir. Kendi başına gelenin kefaretini kendinden sonraki nesillere aktarırlar. Dilciler (tercümanlar dahil) otobüsten sıkıldıklarında oturgaçlı götürgeç isterisine kapılır. Millet (ya da ulus) bununla uğraşırken, aradan fışkırıveren bir sürü kelime kanırta kanırta beyinlere yerleştirilir. E-mail, ille de E-posta olsun dediler, farz... See more Çeşitlendirmek adına gariplikler türetilmesi. Tercümanlar dil katilidir(!) Gençlik hatalarını her zaman müebbetle ödemişlerdir. Kendi başına gelenin kefaretini kendinden sonraki nesillere aktarırlar. Dilciler (tercümanlar dahil) otobüsten sıkıldıklarında oturgaçlı götürgeç isterisine kapılır. Millet (ya da ulus) bununla uğraşırken, aradan fışkırıveren bir sürü kelime kanırta kanırta beyinlere yerleştirilir. E-mail, ille de E-posta olsun dediler, farz-ı misal (örneğin /senin örnek değil). Şimdi millet "postayla" birbirine video gönderiyor). Elin oğlu rahat; E-video, kendisini gönderebilse E-Andrews diyecek bitecek. Hep çağrı cihazı (pager) aklıma gelir - adını ben koymuştum o zaman, çağrı cihazı diye, PTT "sayfalayıcı" diye baya bi sattı. Cep telefonunun (millet pahalı türlerini göstermek için neredeyse tepesinde gezdirecek..) cepte taşınanını görmedim. Keşke Mobil, koskoca petrol devi, üstlenseydi de millet mobil telefon falan deseydi. "Dedelerimizin, büyükannelerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz!" Çözünürlüğü (netlik mi demek lazım) düşüktür, ondan. ▲ Collapse | | | aydin kaya Local time: 13:30 English to Turkish + ... TOPIC STARTER günümüz türkçesi | Jan 9, 2011 |
gene atsız'ın konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm bir cümlesini buraya aktarmak istedim. aramızda karşı çıkanlar da, doğru bulanlar da çıkacaktır. tercümanlar arasında tartışılması çok güzel olur kanaatindeyim. yazısının başlığı "ottoman forever" (başlığın içeriğinden çok yazının ilk cümlesi vurucu) ----spoiler---- Aslında “Ebediyyen Osmanlı” diye atacakdım başlığı ama sonra, gençlerin de anlaması için “g... See more gene atsız'ın konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm bir cümlesini buraya aktarmak istedim. aramızda karşı çıkanlar da, doğru bulanlar da çıkacaktır. tercümanlar arasında tartışılması çok güzel olur kanaatindeyim. yazısının başlığı "ottoman forever" (başlığın içeriğinden çok yazının ilk cümlesi vurucu) ----spoiler---- Aslında “Ebediyyen Osmanlı” diye atacakdım başlığı ama sonra, gençlerin de anlaması için “günümüz Türkçesi”ni tercîh etdim. ---- spoile ---- evet sorulması gereken soru şu; artık bu tip ifadeleri "güncel türkçe" olarak kabul edebilir miyiz? dış etkilerden ne kadar soyutlamaya kalkışsak da dil eninde sonunda başka dillerle etkileşip bu tip aktarmalar kendiliğinden meydana geliyor. benim nacizane düşüncem dili baskı altında tutmak yerine serbest bırakmanın daha iyi olacağı yönünde. ancak serbest bırakılan dil etkileşimlerinin de çok sıkı bir takip ile yerleşik gramer kurallarına göre yeniden işlenmesi doğru olur sanıyorum. atsız'ın yazısını merak edenler için: http://www.stargazete.com/gazete/yazar/yagmur-atsiz/ottoman-forever-322158.htm ▲ Collapse | |
|
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 13:30 Member (2007) German to Turkish + ... Ebediyyen Karamanlı :) Ben bu konuda tarafım doğal olarak... | Jan 9, 2011 |
Dile baskı olmamalı evet. Ama standart Türkçeyi yayacak, TV, basın-yayın vs. gözetecek ulusal bir işlevsel kurum da olmalı, TDK gibi. İspanya'da kraliyet dil şeysi tüm İberik dilleri geliştirmekte, kurallarını belirlemekte vs. hizmetlerini vermektedir. TDK iyi işletilmelidir. Anadolu yarımadasındaki ''ağız'' varsayılan Türkçenin zenginlikleri yayılmalıdır. Hijyenik dil çekici değil bana göre. TDK, Kürtçe gibi cüsseli dilleri de geliştirmeli, aynı �... See more Dile baskı olmamalı evet. Ama standart Türkçeyi yayacak, TV, basın-yayın vs. gözetecek ulusal bir işlevsel kurum da olmalı, TDK gibi. İspanya'da kraliyet dil şeysi tüm İberik dilleri geliştirmekte, kurallarını belirlemekte vs. hizmetlerini vermektedir. TDK iyi işletilmelidir. Anadolu yarımadasındaki ''ağız'' varsayılan Türkçenin zenginlikleri yayılmalıdır. Hijyenik dil çekici değil bana göre. TDK, Kürtçe gibi cüsseli dilleri de geliştirmeli, aynı özeni sunmalıdır. Başkaca Kafkas dilleri, Anadolu Arapçası vs. diller de hizmet bekliyor. Kafkasyalı kardeşlerime diyeceğim şudur: Evde öğretemiyorsanız birazcık Çerkesçe, işin okulu şu halde faydasız olabilir.. Konu uzun. Dil uzmanı değilim, aklıma gelenleri yazayım dedim. Türk dilinin başkentinden herkese selamlar ▲ Collapse | | | silifke63 (X) Turkish to English + ... Kasmamak lazım.. | Jan 9, 2011 |
Bu topiki feyste bir forum açıp konuşak aydin kaya wrote: gene atsız'ın konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm bir cümlesini buraya aktarmak istedim. aramızda karşı çıkanlar da, doğru bulanlar da çıkacaktır. tercümanlar arasında tartışılması çok güzel olur kanaatindeyim. yazısının başlığı "ottoman forever" (başlığın içeriğinden çok yazının ilk cümlesi vurucu) ----spoiler---- Aslında “Ebediyyen Osmanlı” diye atacakdım başlığı ama sonra, gençlerin de anlaması için “günümüz Türkçesi”ni tercîh etdim. ---- spoile ---- evet sorulması gereken soru şu; artık bu tip ifadeleri "güncel türkçe" olarak kabul edebilir miyiz? dış etkilerden ne kadar soyutlamaya kalkışsak da dil eninde sonunda başka dillerle etkileşip bu tip aktarmalar kendiliğinden meydana geliyor. benim nacizane düşüncem dili baskı altında tutmak yerine serbest bırakmanın daha iyi olacağı yönünde. ancak serbest bırakılan dil etkileşimlerinin de çok sıkı bir takip ile yerleşik gramer kurallarına göre yeniden işlenmesi doğru olur sanıyorum. atsız'ın yazısını merak edenler için: http://www.stargazete.com/gazete/yazar/yagmur-atsiz/ottoman-forever-322158.htm | | | silifke63 (X) Turkish to English + ...
Vanilyalısı da var mı bunun? Aslında keşke baştan akıl etseydik KDK, (Kürt Dil Kurumu) kurardık, ne güzel. Kurtulmak için alayı Türkçe öğrenmek zorunda kalırlardı Adnan Özdemir wrote: Dile baskı olmamalı evet. Ama standart Türkçeyi yayacak, TV, basın-yayın vs. gözetecek ulusal bir işlevsel kurum da olmalı, TDK gibi. İspanya'da kraliyet dil şeysi tüm İberik dilleri geliştirmekte, kurallarını belirlemekte vs. hizmetlerini vermektedir. TDK iyi işletilmelidir. Anadolu yarımadasındaki ''ağız'' varsayılan Türkçenin zenginlikleri yayılmalıdır. Hijyenik dil çekici değil bana göre. TDK, Kürtçe gibi cüsseli dilleri de geliştirmeli, aynı özeni sunmalıdır. Başkaca Kafkas dilleri, Anadolu Arapçası vs. diller de hizmet bekliyor. Kafkasyalı kardeşlerime diyeceğim şudur: Evde öğretemiyorsanız birazcık Çerkesçe, işin okulu şu halde faydasız olabilir.. Konu uzun. Dil uzmanı değilim, aklıma gelenleri yazayım dedim. Türk dilinin başkentinden herkese selamlar | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 13:30 Member (2007) German to Turkish + ... Yerimiz bol bence... Henri bey sağolsun... | Jan 9, 2011 |
Kasacak, konuşulamayacak bişey göremiyorum şahsen. İsteyen düşüncesini yazsın ama olay Yağmur Atsız Bey'in dedikleri, polemiği, yönlendirmesi ile sınırlı kalmamalı. Yağmur Beyden bu konularda üstünüm şahsen (Osmanlıca hariç) | |
|
|
Adnan Özdemir Türkiye Local time: 13:30 Member (2007) German to Turkish + ... Akademik kapasitemiz yetiyorsa, niyet varsa, hedef varsa... | Jan 9, 2011 |
KDK da ÇDK'da, Bask dili araştırma kurumu da da da kurulabilir. No problem. İnsanları, dilleri ayırarak bir yere varılmaz, varılamaz. Merak edenler bize bazı yönleri çok benzeyen İber yarımadasını bi incelesin. Yaklaştıkça yarımadaya boşa geçen zamana hayıflanacaklardır onlar.
[Edited at 2011-01-09 17:18 GMT] | | | Şadan Öz Türkiye Local time: 13:30 English to Turkish
Arkadaşlar, bu son girdiğiniz konu başlı başına ayrı bir tartışma konusu değil mi? Ben şahsen takip etmekte güçlük çekiyorum. Olayı forum kurallarına bırakmadan biz rayına oturtsak daha iyi olmaz mı? Yani bu başlık sadece "Türkçe'de Sadeleştirme" üzerinden gitse ve mesela "Türkiye'de iki dilli / çok dilli yaşam" konusunu ayrı bir başlıkla işlesek? Çünkü böyle her iki konudaki fikirleriniz de arada kaynıyor gibi geliyor bana. | | | Adnan Özdemir Türkiye Local time: 13:30 Member (2007) German to Turkish + ... agrree tabi de dayanamadım ben :) | Jan 9, 2011 |
Sadan Oz wrote: Arkadaşlar, bu son girdiğiniz konu başlı başına ayrı bir tartışma konusu değil mi? Ben şahsen takip etmekte güçlük çekiyorum. Olayı forum kurallarına bırakmadan biz rayına oturtsak daha iyi olmaz mı? Yani bu başlık sadece "Türkçe'de Sadeleştirme" üzerinden gitse ve mesela "Türkiye'de iki dilli / çok dilli yaşam" konusunu ayrı bir başlıkla işlesek? Çünkü böyle her iki konudaki fikirleriniz de arada kaynıyor gibi geliyor bana. Tamam ilham vermiş sağolsun da, Yağmur bey kim? Prozköyde mevcut tercümanlar kim D | | | Pages in topic: [1 2 3 4 5 6 7] > | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » dilin sadeleşmesi No recent translation news about Türkiye. |
CafeTran Espresso | You've never met a CAT tool this clever!
Translate faster & easier, using a sophisticated CAT tool built by a translator / developer.
Accept jobs from clients who use Trados, MemoQ, Wordfast & major CAT tools.
Download and start using CafeTran Espresso -- for free
Buy now! » |
| TM-Town | Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business
Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.
More info » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |